9 Haziran 2011 Perşembe

Doğal ilk yardım çantası

Evet,doğal ilk yardım çantamız hazır.Damara-çocuk'ta okuduğum şu yazıdan sonra 'Ben niye şimdiye kadar yapmadım ki bunu?' diye kızdım kendime.Orada maddelenen çoğu malzemeden haberdar olmama ve bir kısmına sahip olmama rağmen bir çanta hazırlayıp devamlı yanımda taşımak aklıma gelmemişti açıkçası.


Eksik olan birkaç tanesi de Helios'tan geldikten sonra aşağıdakilerden oluşan bir ilk yardım çantamız oldu.



Tea Tree Oil,doğal bir antiseptiktir.Birçok cilt sorununda kullanılabileceği gibi düşme sonucu oluşan yaralanmalarda da mikrop kapmayı engelleyici olarak kullanılır.Suyla karıştırılarak kullanılması,yoğunluğunu azaltmak açısından iyi olacaktır.Çoğu yerde çevirisi Hint defnesi yağı olarak geçiyor ama öyle aratınca yurt içinde hiçbir yerde bulamadım.Çay ağacı yağı diye aratınca ise şu adreste karşıma çıktı.



Bach Rescue remedy herhangi bir şok durumunda duygu dengemizi korumamıza yardımcı olur.5 çiçeğin özlerinin bileşiminden oluşmuştur.İş yerindeki yoğunluk,boşanma,yeni bir iş,emeklilik veya evlilik öncesi gibi duygu dengemizin bozulabileceği durumlarda çok işe yarar.Küçük bir kaza bile olsa,herhangi bir travma yaşayan çocukları sakinleştirir,kolayca uykuya geçmelerine yardımcı olur.



Arnica,homeopatide en sık kullanılan remedilerden biridir hatta en çok kullanılanıdır diyebiliriz.Her türlü vurma,çarpma,şişme,burkulma,morarma gibi vakalarda kullanılır.Doku toparlayıcısı ve yara iyileştiricidir.Normal doğum sonrasında kullanıldığında vücuda hızlı bir iyileşme ve şifa sağlar.Diş çekimi sonrasında da çok faydalı olur ki bunu kısa bir zaman önce tecrübe ettim.Sağ alt azı dişim dondurma yerken,evet dondurma yerken,içindeki küçücük çikolata parçası yüzünden;aynı bir baltayla vurulduğunda kırılması gibi bir odun parçasının,dibine kadar kırıldı.Hatta yarıldı demek daha doğru olur.Daha önceden kanal tedavisi yapılmış bir diş olduğu için hiç acı ve ağrı hissetmedim.Ama bu noktadan sonra kurtarılması mümkün olmadığı için çektirmek mecburiyetinde kaldım.Çektirmenin son çare olması gerektiği herkes tarafından biliniyordur.Dolayısıyla çok üzüldüm.'Altı üstü bir diş' deyip geçmemek lazım,kimbilir vücudumdaki hangi döngüleri etkiledi.Alt çenemde,hem sağdaki hem soldaki azılarım yok artık.Bir zaman sonra üst çenede onlara karşılık gelen dişler uzamaya başlayacak tabii,altları boş kaldığı için.İmplant diyeceksiniz ama ona da hiç sıcak bakmıyorum.Hayat kurtaran bir müdahale olmadığı taktirde vücuda dışarıdan bir şey yerleştirilmesini doğru bulmuyorum.İsteyen istediğini desin,ilerde vücudun tepkisinin başka başka yerlerden çıkacağına inanıyorum.Her neyse,çekimden sonra diş hekimi ağrı kesici ve antibiyotik yazmak istedi.İstemedim.2 adet Arnica,2 adet Hypericum aldım (remedy olarak,ağız yoluyla) aynı gün ve asıl ağrımın ertesi gün olacağı söylenmesine rağmen ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi uyandım.Ne ağrı kalmıştı ne sızı...


Aliş'in kafası sağolsun biraz ağır çektiği için,genelde kafasının üstüne denk gelir düşmeleri.Alnı kaç sefer yumurta gibi şişti,o kadar ki içinden civciv çıksa şaşırmazdım.Bundan sonra hiç ihtiyacımız olmaz umarım ama derinin bütünlüğünün bozulmadığı çarpma,vurma,şişme gibi durumlarda çocuğu bağırta bağırta buz koymaktan daha iyi bir seçenek olacak benim için.



Calendula (Aynısefa) kremi derideki hemen her türlü hassasiyette;yanıklar,kesikler,yaralanmalar ve pişikte kullanılır.



Bunların dışında daha önce bahsettiğim 'Homeopathic Remedy Kit'imden arı sokmasına karşı Apis Mellifica'yı,deri bütünlüğünün bozulduğu vurma ve çarpmalara karşı Arnica'yı ve besin zehirlenmesine karşı Arsenicum Album'u aldım.Biraz pamuk,küçük bir bandaj,birkaç yarabandı ve küçücük bir de sabun koydum.

Unuttuğum bir şey var mı acaba?


8 Haziran 2011 Çarşamba

Bir Budist hikaye

Dün akşam şu blogda okudum bu hikayeyi.Ve etkisindeyim dünden beri.Üstüne düşünüp duruyorum.Halet-i ruhiyemin son zamanlarda arayıp da bulamadığı buydu galiba,bu hikaye.Peki tesadüf mü tam zamanında karşıma çıkması?Bence değil...

''İki Budist rahip yürüyorlarmış.Bir nehrin yanından geçerken,karşı kıyıda yardım isteyen bir kadın görmüşler.Budist rahiplerin kadınlarla konuşmaları,onlara dokunmaları yasak.Rahiplerden biri nehri geçmiş,kadını kucaklamış,kıyıya taşımış.Kadın teşekkür etmiş,iki rahip yollarına devam etmişler.Birkaç adım ilerledikten sonra,diğer rahip dayanamayıp sormuş:''Sen ne yaptın?Bizim kadınlara dokunmamız yasak,sen aldın kadını diğer kıyıya taşıdın.'' Rahip cevap vermiş:''Ben aldım,taşıdım,orada bıraktım ama sen hala taşıyorsun!''
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...