19 Ağustos 2010 Perşembe

Uzuuuuun uzun emzirmek!




Blogunu severek takip ettiğim açalya'nın son yazısını paylaşmak istiyorum sizlerle öncelikle:


İlk 6 ay anne sütü vurgusu o kadar kuvvetli yapılmaya başlandı ki,sanki 6 ay yeter gibi bir izlenim doğdu son zamanlarda,anlayışı kıt kesimlerde...Bu açıdan güzel bir noktaya değinmiş Açalya.


Dün parkta 15 aylık bir oğlu olan ve önümüzdeki ay işe başlayacağı için memeden kesmek istediğini söyleyen bir komşumuzla konuşuyorduk.'İşe gitmeden önce ve işten gelince emzirirsin,öyle bir düzen oturtsan daha iyi değil mi?' diye sordum.Kendisi de iki yaşına kadar emzirmek istediğinden bahsetmişti çünkü. 'Bi doktora sorayım da!' dedi.


Ben böyle laflar karşısında tıkanıyorum işte.Bu konuyu doktora sormak ne demek?Anneyle bebek arasındaki bu en özel olay hakkında bir doktorun yorum yapması ne demek?Kaldı ki bu konuda birçok doktor birçok değişik şey söyleyebilir.Hal böyleyken sen kalkıp bir doktorun sözüyle hareket edeceksin,öyle mi?Nerde kaldı senin anneliğin?Açalya'nın yazısında '6 ay emzirmeye programlanmış robot sanki' dedikleri gibi bi de 'doktor sözüyle hareket etmeye programlanmış' robotlar var ki onlar daha da fena bana kalırsa!


Dünya Sağlık Örgütü(WHO) ve Unicef bebeklerin EN AZ iki yıl süreyle emzirilmesini öneriyor.Ve dünyada Unicef'in belirlediği emzirme yaşı ortalaması: 4. Evet belki sizin çevrenizde yok ama dünyadaki annelerin büyük bir kısmı çocuklarını nerdeyse okula başlayana kadar emziriyor.Çocuğun bağışıklık sisteminin 5 yaşına kadar gelişmekte olduğu düşünülürse bunun gayet doğru ve normal olduğu da ortaya çıkıyor.

İlk yıldan sonra sütün besleyici değerinin kalmadığını,faydası olmadığını söyleyenlere şu küçük notu düşmek isterim:


İkinci yılda (12-23.aylar arası) günlük 448 ml anne sütü:



  • enerji ihtiyacının % 29'unu

  • protein ihticanın % 43'ünü

  • kalsiyum ihtiyacının %36'sını

  • A vitamini ihtiyacının %75'ini

  • folik asit ihtiyacının %76'sını

  • b12 vitamini ihtiyacının %94'ünü

  • C vitamini ihtiyacının %60'ını

karşılar.

Daha ayrıntılı bilgi için benim severek takip ettiğim ve emzirme konusunda birçok sorunuza cevap bulabileceğiniz http://www.kellymom.com/ adresine göz atabilirsiniz.


Kimin ne kadar emzirdiğini yargılamıyorum ben yanlış anlaşılmasın.Hiç emzirmeyi tercih etmeyen anneler de var,emzirmenin onları mutsuz edeceğine,kendilerine göre olmadığına inanan...anlaması zor ama tamam onları da yargılamıyorum.Ben doğum ve emzirme konusunda sadece şunu söylüyorum:
Tercihler çeşitli ama doğru tektir.Doğru olan DOĞAL olandır.Siz kendi isteğinizle sezaryeni ya da emzirmemeyi ya da kendi düşündüğünüz zamanda bebeğinizi sütten kesmeyi tercih edebilirsiniz.Ama bunun doğru olduğunu hiçbir zaman iddia edemezsiniz.Sadece tercihinizi yapmışsınızdır.Bunlar için kendinize göre haklı(!) birçok bahaneniz olabilir ama ne yazık ki bunlar da doğaya karşı geldiğiniz dolayısıyla 'yanlış' yaptığınız gerçeğini değiştirmez.

Emzirme süresi annenin bile tekelinde olmamalıdır bana kalırsa.Şartlar müsaade ediyorsa bir çocuk emmeyi kendiliğinden bırakmalıdır.


  • ''Aaa!Alışır,hiç bırakmaz.'' mı diyorsunuz?BIRAKIR.

  • ''Anneye bağımlı olur,özgürlüğünü kazanamaz.'' mı diyorsunuz?KAZANIR.

  • ''İlerde meme düşkünü hatta sapık olur.'' mu diyorsunuz? OLMAZ.Bence asıl sapık çocuk ve sapık kelimelerini aynı cümle içinde kullanandır.

Dünyanın doğusunda daha doğrusu çocukların uzun emzirildiği yerlerde memelerinizi açarak dolaşsanız bile dönüp bakan olmaz.Çünkü gerekli doyum çok küçükken sağlanmıştır.Memeler daha çok batı toplumlarında seks objesi olarak görülür.Çünkü bebekler ya emzirilmemiş ya da vaktinden önce sütten kesilmişlerdir.Uzun emzirmeyle sapıklık ya da sapkınlığın bir alakası olacak olsa neredeyse 1950'lerden beri biberonla beslenen batı toplumlarından hiç sapık çıkmaması gerekirdi,öyle değil mi?

''Çocukları vaktinden önce bağımsız bireyler olmaları için iterseniz onlar size daha çok yapışır.Siz yanında durun,o zamanı gelince sizi zaten itecektir.''Bu cümleler osho-çocuk'tan aklımda kaldı.Bir de nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama şöyle bir cümle var aklımda kalan:''Ham meyveyi dalından koparmak isterseniz dalı kırarsınız.O zamanı gelip olgunlaştığında zaten kendisi düşecektir.''

Demem o ki,ne uzun uzun emzirmekten,ne koynunuza alıp yatırmaktan,ne kucağınızda taşımaktan 'alışır' diye korkmayın.Bebekliğinden başlayarak bir şeylere alıştırmamaya(!),disipline etmeye çalışmayın.Bırakın...Akışına bırakın...Doğaya bırakın...Doğanın yanlış yapmadığını göreceksiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...