Erkek çocuk anne-babasıysanız eğer,sünnet konusu doğumdan itibaren gündeminize girer.Dini inancınız olsa da olmasa da bu konu fazla sorgulanmaz,üzerinde düşünülmez.Kısa kesilir! anlayacağınız :)
Türk toplumunun hassas noktasıdır,ama bir bakalım sünnet neymiş?
Temelde dört tip erkek sünneti vardır:
1.tip:Bu tip,üstderinin tamamen kesilmesini içerir.Sünnet derisinin penisten tamamen ayrılmadan kesildiği bu sünnet türü en basitidir.Asya'nın bazı ülkelerinde,Afrika'nın bazı yerlerinde ve bazı Pasifik Okyanusu adalarında yaygındır.
2.tip:Genelde Yahudiler tarafından uygulanan sünnet şeklidir.Sünnetçi,sol eliyle üstderiyi sıkıca kavrar.Çıkarılacak miktarı belirledikten sonra,penis başını korumak için bir koruyucu yerleştirir.Sonra koruyucu hizasından üstderiyi bir defada keser.Operasyonun bu bölümüne milah adı verilir.Mukoz tabaka ortaya çıkarılıp merkezden koronaya kadar yırtılır.Bu kısma da periah adı verilir.
3.tip:Bu tip genelde penisin tüm derisini soymayı içerir.Güney Arabistan'da ortaya çıkmıştır ve muhtemelen hala uygulanmaktadır.
4.tip:Bu tip,idrar kanalının testislerden penis başına kadar yarılıp açılmasını içerir.Aborjinler tarafından hala uygulanmaktadır.
Kadın sünnetinin de dört türü vardır:
1.tip:Ya sadece üstderinin alınmasını ya da klitorisle birlikte kesilmesini içerir.
2.tip:Klitorisin ve küçük dudakların kısmen veya tamamen kesilmesini içerir.
3.tip:Dış ve iç dudakların kesilmesini ve vajinanın dikilerek girişin kapatılmasını içerir.
4.tip:Hepsinin yanı sıra vajinanın kesilmesi,yakılması,dağlanması gibi bir vahşeti içerir.
Kadın sünnetiyle erkek sünneti arasında temelde bir fark yoktur.Her ikisinin de temel amacı cinsellikten alınan hazzı azatmaktır.Kadın sünneti daha küçük bir alanda uygulanırken,erkek sünneti daha çok toplum tarafından benimsenmiştir o kadar...
Üstderi sadece bir deri parçası değildir
Üstderi insan bedenin gelişmiş,duyarlı,işlevsel bir organıdır.Koruyucu işlevi,duyarlılık işlevi ve cinsellik işlevi vardır.Sünnet,işte bu sağlıklı deri dokusunun en az yüzde elli birini,hatta yüzde seksene varan bölümünü yok eder.Oysa doğa,penisin üzerindeki deriyi penisin tamamını kaplaması için yaratmıştır.
Bir doktor,ortada tedavi gerektiren bir durum yokken bir çocuğu anne babası istedi diye ameliyat edebilir mi?Anne baba istedi diye sağlıklı bir çocuğun kulak memesini kesebilir mi?Göz kapağını alabilir mi?Başka hangi ameliyatı bir doktor anne babalrın taleplerine göre,kendisini savunamayan bir başka insan üzerinde gerçekleştirebilir?Oysa sünnette yapılan tam olarak budur.
Günümüzde hala sünnetin gerekçesi olarak gösterilen cinsel yolla bulaşan hastalıklar,penis kanseri,fimosis,penis başının iltihaplanması,idrar yolları enfeksiyonu,AIDS gibi hastalıkların sünnetle hiçbir alakası yoktur.Bunlara dair herhangi bir bilimsel kanıt mevcut değildir.(Daha ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıda verdiğim kaynaklara göz atınız.) Kaldı ki sünnet yüzünden zarar gören ve ölen çocuk sayısı bütün bu hastalıklara yakalananların sayısıyla rahatlıkla yarışır.
Kadınların dış genitalleri de enfeksiyonlara maruz kalabilir diye alınmalı mı?İlerde çürüyebilir diye sağlam dişinizi çektirir misiniz?İlerde kızınız rahim kanseri olabilir diye rahmini şimdiden aldırır mısınız?Abartılı örnekler mi?Aradaki fark ne?
Sünnetin gerekli olduğu çok az durum vardır:
Donma:Donmanın en son noktasında kısmi ya da tam amputasyon yapılabilir.Kangrenli bacağın kesilmesi gibi.
Kangren:Diyabet veya alkolizm,kan dolaşımı sorunlarından dolayı üstderinin kangren olmasına neden olabilir.
Kanser:Üstderi kanseri oluşursa sünnet gereklidir.
Bunların hiçbiri yoksa kim ne derse desin sünnet gerekli değildir.
Son yıllarda bebeğin daha az acı hissedeceği,yarasının çabuk iyileşeceği,sonradan hatırlamayacağı gibi sebeplerle yenidoğan sünnetinde büyük bir artış var.Fakat bunların hiçbiri doğru değildir.
Anestezi kullanıldığında acıyı azaltıyor fakat tamamen ortadan kaldırmıyor.Ameliyat sonrası da acı henüz geçmeden etkisini yitiriyor.
Bazı doktorlar bebeğe lidocaine iğnesi vuruyor.İğnenin kendisi en az sünnet kadar acı verici.Ayrıca daima etkisi olmadığı gibi,sinirlere ve damarlara da kalıcı zarar verebiliyor.
Sünnet sonrası bebeğin nörolojik şok nedeniyle uyuyor görünmesi anestezi yapıldığı izlenimi uyandırabiliyor.
Sünnet sonrası davranış değişiklikleri de artık sıklıkla rapor edilmeye başlanmıştır.Anne ile bağlılıkta sorun,uyku problemleri,durgunlaşma bunların başlıcalarıdır.Olumsuz sonuçları olayın üzerinden yıllar geçtikten sonra ortaya çıkmakta,o zaman da sünnetle bağlantısı kurulmamaktadır.
Kısacası pipi yarası çabuk iyileşiyor belki ama,ya ruhundaki yara?
Daha yazılacak çok şey var,merak ettiklerinizi aşağıda verdiğim adreslerde bulabilirsiniz.
Son olarak kişisel notum:
''Ezber''e pabuç bırakmayacağımı annelik manifestomda belirtmiştim.Siz de bırakmayın.Okuyun, bilgilenin,araştırın,SORGULAYIN!
İçinize sinmeyen, aklınıza yatmayan bir şeyi yapmayın...Bütün dünyayı karşınıza almak pahasına bile olsa...
Yararlanılan kaynaklar:
Nil GÜN Sünnet!Sünnetle ilgili yalanlar ve gerçekler Kuraldışı Yayınevi
http://www.mothersagainstcirc.org/
http://www.askdrsears.com/html/1/t012000.asp
http://www.askdrsears.com/html/10/t101500.asp
http://www.drmomma.org/2010/02/dr-dean-edell-statement-on-circumcision.html
Sizi diger her konuda tebrik ve takdir ediyorum da, bu konuda nasil ovecegimi bilemiyorum. Benim cevremde, ve hatta Turk sitelerinin hic birinde rastlamadigim bir annesiniz. Sizin gibi var mi bildiginiz daha? :)
YanıtlaSilTurk olup, Turkiye'de yasayip oglunu sunnet ettirmemek tam da akintiya karsi kurek cekmek. Bunu basarabilmenize imrendim.
Ben de iki oglumu da sunnet ettirmedim. Ama benim esim Turk degil (gerci sunnetli o da ama neyse) Yari yariya yabanci uyruklu olmalarinin verdigi farkliligin altina siginmistim bir anlamda. Bir de Turkiye'de uzun sure kalmayacak olmamiz. Yani zaten yabanci bir ulkede, bir cok sunnet olmamis erkegin oldugu bir toplumda olacak olmalari kararimi daha kolay vermemi saglamisti. (saglik icin herhangi bir faydasi olmadigi, yenidogan icin cok aci verici oldugu gibi konularda zaten ilk birkac okudugum kaynaktan sonra ikna olmustum. Sadece ilerdeki "ilk cinsel deneyimleri ve reddedilme" tereddutlerim vardi) Tabi o zamanlar bu sunnet olmama kavrami bana yeniydi. Simdiki dusuncelerimle, nerede olacagimizin hic bir onemi yok.
Benim boyle bir sansim vardi ama sizin boyle bir toplumun icinde, bu sekilde bir karar vermeniz alkislanmali.
Teşekkürler Mehtap Hanım,
YanıtlaSilDoğru bildiğimi her şeye rağmen uygulamaya devam edemezsem,kendime saygımı da sürdüremem.
Toplum baskısı ve elalem ne der bana uzak kavramlar kısacası.Oğlumu da bu şekilde yetiştirebilirsem bu konuda bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. :)
Bu konuda böyle düşünen tek anne değilim ama sayımız herhalde bir elin parmaklarını geçmez.
Yorumunuza teşekkür ederim.
(Telefonun azizliğine uğradığımdan yanlışlıkla sildiği mesajı,mail kutumdan bularak buraya kopyalıyorum.)
YanıtlaSilTuten
Hemen hemen tüm yazılarınızın altına imzamı atarım bu yazınız haric; dini gorus dediigimiz sey yabana atilacak bir sey degildir. Dogadan ve dogalliktan ben de yanayim peki siz kıllarınızı almıyor musunuz mesela? Ee dogal halimiz bu degil mi yani uzamasinin bir sebebi var oyle degil mi ee niye kesiyoruz o halde ama dedigim gibi belki siz kesmiyorsunuzdur o zamanda takdir ederim hosuma gitmese de herhangi bir dişinin veya erkegin gerekli yerlerinde kıllarını bırakması.
Cok fazla sey var yazilacak ama yorumla yazmak yeterli degil.
Sevgilerimle
Diğer yazılarıma katılmanıza sevindiğim kadar buna katılmamanıza şaşırdım.
SilÖne sürdüğünüz argümana ve mukayeseye daha da şaşırdım.Böylesini hiç duymamıştım.
Sizin için,birçok işlevi olan vücudun bir parçasını tıbbi bir operasyonla aldırmak ve estetik kaygılarla yapılan tüy alma işlemi aynı kefede yani?Alındıktan sonra sünnet derisinin yerine de yenisi çıkıyorsa,aldırdığımız kıllar bizim bizim hayatımızın herhangi bir bölümünü (cinsel,ruhsal vb.) olumsuz etkileyecekse,ağda yaptırırken yine hayatımızın herhangi bir bölümünü durduk yere hayatımızın sonuna kadar (az ya da çok) riske atıyorsak bu argüman üzerinden konuşmaya devam edelim. :)
Başka birinin bedeni üzerinden sevap kazanmak hiçbir dinde olamadığından,olamayacağından aklı selim bir insan sünnetin sadece bir gelenek olduğunun farkına kolayca varabilir.Ha,dinin gereği olduğunu düşünüyorsa da sadece kendi sünnetinden sorumlu olmalıdır,çocuğunun değil.
Başka yazılarım da var sünnetle ilgili,belki okumuşsunuzdur.Bunlarla kendimi yeterince ifade ettiğimi sanıyorum.Eğer edememiş isem,bundan sonra edebileceğimi de sanmıyorum.
Siz de demişsiniz zaten 'Cok fazla sey var yazilacak ama yorumla yazmak yeterli degil.' diye...
İyi günler dilerim...