6 Eylül 2010 Pazartesi

Yaşasın basit hayat!

30'lu yaşlar bana iyi geldi.

Anne olmak da öyle...
Yüzümü doğadan,doğaldan yana dönünce hiçbir soru işareti kalmadı kafamda.Zihnim berraklaştı,düşüncelerim netleşti.

Kendimi buldum ben...

Sadece yiyecek,içecek,kullandığımız kimyasallar çerçevesinde değil;davranışlarım ve tepkilerim anlamında da...

*********

Basitleşiyorum gün geçtikçe.Her şeyin en basiti,en sadesi cezbediyor beni.

Düşüncelerim mesela;artık bir erkek gibi düşünmeye başladım.İçinde kırk tilki dolaşan kadın beynimi çıkarıp attım.Her lafın altında bir anlam aramaya çalışmayı bıraktım.Sözlerimin altına bir anlam yüklemeyi de...

Düpedüz dümdüz oldum! :)

Aynı bir erkek gibi...Küçük bir örnek:Bir şey evetse evettir hayırsa hayır.Sorulduğunda neyin var diye,bir şey varsa söylüyorum,yoksa yok diyorum.Derdimi öğrenmeleri için ısrar edilmesini beklemiyorum.

Bütün dış seslere kulaklarımı tıkadım,benim iç sesim bana o kadar yetiyor ki...Meğer ne kadar güçlüymüş de haberim yokmuş.

Çocuk yetiştirmeyi ele alacak olursak mesela -ki en çok bu noktada işe yarıyor belki de o iç ses- bütün uzmanların canı cehenneme ! diyorum,diyebiliyorum.Bu işin uzmanı varsa o da benim!Bir kediye,köpeğe öğretebilir misiniz nasıl annelik yapması gerektiğini?Buna ihtiyacı var mıdır?Bize neden öğretmeye kalkıyorlar?Neden?Çünkü biz buna izin veriyoruz.Başka sesleri kendi iç sesimize tercih ediyoruz.

Kızacağın zaman kızarsın,seveceğin zaman seversin.Bu kadar!

Doğal ol,basit ol,kendin ol...

************

Gıda konusunda fazla bir şey söylemeye gerek yok zaten.Her zaman en doğalı,en katkısızı,en basiti.

''Gerçek gıda '' için savaşmak lazım artık...

Çaba harcamak,incelemek,etiket okumak,kafa yormak lazım...Ne acı...

Ama maalesef böyle, yoksa Yılmaz Özdil'in dediği gibi ne verirlerse onu yiyeceksiniz!

Ah ne çok seviyorum bu yazısını ben...

*************

Uzun zamandır evdeki kimyasallarla da başım dertteydi.

Şimdi teker teker vedalaşıyorum hepsiyle...

Yer silme deterjanları,çamaşır makinesi deterjanı,yumuşatıcı,kireç önleyici,bulaşık makinesi parlatıcısı,lavabo açıcılar,tezgah ve yüzey dezenfektanları,cam-sil,mobilya parlatıcıları...

Ne çok zehir varmış evlerimizde yahu,yazarken yoruldum!

Vücut nemlendiricileri,duş jelleri,hiçbir işe yaramayan pahalı kremler...

Hatta şampuan!

Hatta diş macunu!

Hepsiyle vedalaşıyorum.



Basitlik zor geliyor artık insanoğluna,karmaşıklık kolay...

Vay be!

Hakikaten enterasan bir zamanda yaşıyoruz.

Birçoğunun doğal alternatifi yok gibi mi geliyor? Var!

Bunlar da başka bir yazının konusu olsun.

***************

Güzelim Datça bizi bekliyor şimdi.Tazecik bademler,mis gibi zeytinyağları,zeytinyağlı sabunlar,küçücük köy pazarları...

Sonrasında da bir hafta Bodrum-Gökova arasında tekne...Sakin koylar,dalıp dalıp çıkmak,balık tutmak;oğlum kollarımda, sevgilimin kollarında güvertede uyumak...

YAŞASIN BASİT HAYAT!

Dönünce görüşürüz!

3 yorum:

  1. bimiyorum datça'ya hala geliyor musunuz ama gelirseniz tanişmak, muhabbet etmek, paylasmak, dertlesmek (icimde sizlayan bir yaradir sezeryan ve kismet olursa ikinciyi ssvd yapmayi cok cok istiyorum) ve dahi misafir etmek isterim. saglikla kalin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet,geliyorum.Bu yaz yine geleceğiz kısmetse Temmuz gibi.Zaman yaklaşınca kendinizi hatırlatırsanız sevinirim,malum 2 çocukla eski hafıza yok artık bende :) mail adresim oyku1979@hotmail.com,oradan haberleşebiliriz.

      Sevgiler

      Sil
  2. guzel haber:)) cevabiniz ve mail adresiniz icin tesekkurler. temmuzda gorusmek uzere:))

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...