Geçen haftaki yazımda bahsetmiştim İpek Hanım Çiftliği'den.
İlk kolimiz geldi.Açtık,bir taraftan da bilgisayara kaydettiğimiz excel dosyasından kontrol ediyoruz siparişleri.Allah Allaaaaah!O yok,bu yok!Nerdeyse 30 kalemlik listeden,çıka çıka 10 kalem anca çıktı.Hayal kırıklığına uğradım tabii.Gerçi sitesinde çok profesyonel bir ekiple çalışmadığından bahsediyordu ama ''Bu kadar da olmaz!'' dedim.
On dakika sonra kapı çaldı.Kargo şirketi sağolsun ikinci koliyi bırakmayı unutmuş! :) Derin bir ohh çektim.Eksik olanlar tamamlanmış oldu böylece,sadece tatlı lor çıkmadı.Ama bu küçük eksik hoşuma bile gitti.
İnsan emeğine ait küçük hataları seviyorum ben.Fabrikasyon olmadığını bilmek hoşuma gidiyor,küçük hataları standardizasyona yeğliyorum.El halıları mesela;dokuyan genç kızın bir anlık dalgınlığıyla desende yaptığı yanlışlık,nasıl hoşuma gider...Nerde kaldı böyle duygu yüklü,insanın nerdeyse basmaya kıyamayacağı halılar;nerde şimdinin sentetik(dolayısıyla sağlıksız),hepsi birbirine benzeyen,uzun tüylü halıları?!Kendi evimde de bunlardan var maalesef,evlendiğimde zaten halihazırda var olduklarından değiştirmemiştim.Ama en kısa zamanda hepsinden kurtulmaktır amacım!
Her neyse konuyu nerden nereye getirdim.Gelen siparişlerimizle ilgili birkaç yorumumu aktarayım:
Yumurtalar,süt ve tereyağı enfes!
Kabak,patlıcan ve biber kurularını daha kullanmadım ama bayağı özenli kurutulmuşlar,gayet güzel.Armut kurusu da harika,çocuklar için özel diyordu,ben de Aliş yer diye aldım ama onun dört dişi için oldukça sert.Dolayısıyla bize kaldı.
Domates kurusu da çok çok güzeldi!
Biber ve domates salçası tam kıvamında,tadında.Kendim bu sene biber-domates karışık bir salça yapmıştım,Tijen İnaltong'un Mutfakta Zen blogundan edindiğim tarifle.Bir hafta kadar güneşte pişirdim.İlk denemem olduğu için malzeme miktarını biraz az tuttum.Anca orta boy bir kavanoz kadar çıktı.Ama güzel oldu.Fakat yetmeyeceği için biraz daha sipariş vermem gerekti işte.
Balın (çiçek balı) değişik bir aroması vardı,bayıldık.Bu hafta zeytin balı siparişi verdim.Bakalım nasıl bir şeymiş?
Tahini daha tatmadık.
Meyve ve sebzeler oldukça lezzetliydi.Salatalık bilhassa.
Uzun lafın kısası,belki pazara veya marketlere oranla birazcık fazla fiyatları,ama bütün bunları gönül rahatlığıyla yemek ve çocuğuma yedirmek paha biçilemez.
Ben şimdilik Pınar Hanım'a inanıyorum.
Daha doğrusu artık gıda konusunda birilerine inanmak istiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder