11 Kasım 2010 Perşembe

Bitkisel protein ile dengeli beslenme


Senelerdir evimizde olan bir kitaptan bahsederek başlamak istiyorum önce. Dr. Mehmet Göbelez’in ‘Gıdalarımız ve Sağlığımız’ isimli kitabı. Bileniniz, hatırlayanınız var mı acaba? En son baskısı 1986’da yapılmış. Bu evimizin kara kaplı kitabıydı bir nevi. Tüm gıdaların sağlık açısından izahlarını içeriyordu.Herhangi bir şey yerken babam ‘Aç bakalım oku,neymiş faydaları öğrenelim.’ derdi.Satır satır ezberledim desem yalan olmaz böyle okuya okuya.Şimdi bile
yiyeceklerin ve bitkilerin faydalarıyla ilgili kitapları okurken
bu kitaptan birebir alıntılar yapıldığını görüyorum.


Şimdilerde benim için en az bu kitap kadar kıymetli bir kitabım daha oldu. Müheyya İzer’in ‘Bitkisel Protein ile dengeli beslenme’ isimli kitabı. Bu da 1983 basımı. Elimden düşüremiyorum. Keyiften gebererek okudum amiyane tabirle.Temelde benzer olmakla beraber bu kitapta bir de bahsedilen yiyeceğin ardından o yiyecekle ilgili tarifler var.Artık piyasada bulunmayan bir kitap,ben gittigidiyor’dan aldım,stokta iki tane görünüyordu,kalmış mıdır bilmem?İsteyenlere kısa sürede okuyup geri vermek şartıyla gönderebilirim.

Şimdiki kadar bilgi kirliliğinin olmadığı zamanlarda yazıldıkları için bu tip eski kitaplarda var olan bilgileri çok önemsiyorum. Bilgece beslenme öğütlerine çok kıymet veriyorum.

Geçenlerde kefirle ilgili bir yazı yazmıştım. Ama bu maya nasıl meydana geliyor, nedir kaynağı diye düşünmemiştim. Kitapta karşıma çıktı,işte böyle elde ediliyormuş:

'Kefir Kafkasya’da keçi sütünden yapılır. Keçi sütü dana veya koyunun mide parçalarıyla birlikte bir tuluma konur. Süt pıhtılaşınca ayran gibi içilir. Tuluma tekrar süt konur ve pıhtılaştıkça içmeye devam edilir. Birkaç hafta sonra tulumun iç çeperinde sarımtırak,süngerimsi bir tabaka oluştuğu görülür.Karnabaharı andıran bu küçük,eğri büğrü,süngersi tohumlar kefirin mayasıdır.'
Vay be!Eski insanların zekasına hayran olmamak elde değil.Nereden aklına gelir ki bir insanın böyle bir şeyi denemek,keşfetmek?Ne bileyim,bir sirke yapmak,yiyecekleri kurutarak saklamak,buğdayı öğüterek bulgur elde etmek mesela ya da yoğurt yapmak?Bütün bunlara hakikaten çok şaşırıyorum!’İnsan nesli benim gibi kafasızlarla yola çıksaydı zaten bugünlere gelemez,açlıktan bir köşede ölüp gidenlerle dolu olurdu.’ diye düşünmeden edemiyorum.

Günümüz insanı ise gıda konusunda, hayvan bitki demeden önüne gelen her şeyi ilaçlayıp; türlü hileleri, genetiği değiştirilmiş organizmaları her şeyin içine katarak göz boyayan paketlerle kendi soyunu kandırıp zehirlemeyi beceriyor sadece!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...