9 Aralık 2010 Perşembe

K vitamini



Geçen yazımda bahsettiğim 'The drinks are on me' den devam ediyorum yine.Paylaşmak istediğim birkaç bölüm daha var önümüzdeki günlerde...


''Yeni doğan bebeklere K vitamini iğnesi yapılması da insanoğlunun anneyle bebek arasına giren icatlarına bir örnektir.Yapay K vitamini verilmesinin amacı yeni doğanı olası bir kanamalı duruma karşı korumaktır.Fakat önce kendimize bu tip insan icatlarının nereden çıktığını sormalıyız.


Peki insanoğlu K vitamini iğnesi olmadan bugünlere kadar nasıl geldi? Anne ve bebeklere ne yaptık ki K vitamini verme ihtiyacı ortaya çıktı?

Müdahalesiz,doğal doğumlarda bebek doğum kanalından geçerken annesinin dışkısından bir miktar yutar.Bu,sindirim sistemine gider ve bağışıklık sisteminin gelişimini başlatır.Fakat doğum modernize (!) edilip kadınlara doğumdan önce lavman yapıldığından beri bebekler bundan mahrum kalıyor.Modern doğum ayrıca sağlık personlinin rutin işlerini(bebeği yıkama ve tartma gibi) yapmalarını gerektirdiğinden emzirmenin gecikmesini kaçınılmaz kılıyor.Bunun gecikmesi demek,bebeğin K vitaminini anneden zamanında alamaması demektir.


Yeni doğan sünneti de hatırı sayılır bir kan kaybına sebep olur.Doğumlara müdahale ediyoruz,emzirmeyi geciktiriyoruz ve bebeğimizin bir parçasını koparıp atıyoruz.Herhalde K vitaminine ihtiyacımız olur!


Çalışmalar K vitamini almayan bir bebeğin kanamalı bir durumda riskinin 1/10000 ile 1/25000 arasında olduğunu gösteriyor.Size bebeklerin K vitamini eksikliğiyle doğduklarını ve anne sütünde çok az K vitamini olduğunu söyleyeceklere karşı hazır olun.Doğa Ana insanoğlu kadar bilemiyor,öyle mi?

Biz bilinçli tercihler yapan anneler olarak kendimize bu K vitamini azlığının neye ve kime göre kıyaslandığını sormalıyız. Bu az miktar da bir bebek için yeterli olamaz mı,tıpkı bebeklerin gövdesiyle kıyaslandığında başlarının büyük olması gibi?

Ayrıca anne sütünde K vitamininin az olduğunu gösteren çalışmalar annelerin doğumdan sonra kolostrumu sağıp,bebeğe vermedikleri zamanlara aittir.Ayrıca o zamanlar bebekler saate bağlı emzirilir ve emzirme süresi de sınırlı tutulurdu.Şu anda sağduyunuz size bu çalışmalara güvenmemeniz gerektiğini söylüyordur sanırım.


Bebeğinizin K vitamini seviyesini yükseltmenin en iyi yolu doğumdan sonra kordonu mümkün olduğunca geç kesmektir.

Bazı kadınlar kordonun kesilmeyip plasentayla beraber bebeğin yanında tutulup,kendiliğinden kuruyup düşmesinin beklendiği lotus doğumu tercih eder.Sadece plasenta çıkıncaya kadar kordonu kesmemenin bile inanılmaz büyük bir etkisi vardır.

K vitamini yeşil yapraklı sebzelerde,mercimekte,bezelyede ve pekmezde bulunur.Bunları beslenmenize kattığınız sürece bebeğinizin önce plasentadan sonra ise sütünüzden yeterli K vitaminini aldığına emin olabilirsiniz.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...